Turkish 1‹‹İnsanı kadın doğurur, Günleri sayılı ve sıkıntı doludur.
2Çiçek gibi açıp solar,
3Gözlerini böyle birine mi dikiyorsun,
4Kim temizi kirliden çıkarabilir?
5Madem insanın günleri belirlenmiş,
6Gözünü ondan ayır da,
7‹‹Oysa bir ağaç için umut vardır,
8Kökü yerde kocasa,
9Su kokusu alır almaz filizlenir,
10İnsan ise ölüp yok olur,
11Suyu akıp giden göl
12İnsan da öyle, yatar, bir daha kalkmaz,
13‹‹Keşke beni ölüler diyarına gizlesen,
14İnsan ölür de dirilir mi?
15Sen çağırırdın, ben yanıtlardım,
16O zaman adımlarımı sayar,
17İsyanımı torbaya koyup mühürler,
18‹‹Ama dağın yıkılıp çöktüğü,
19Suyun taşı aşındırdığı,
20Onu hep yenersin, yok olup gider,
21Oğulları saygı görür, onun haberi olmaz,
22Ancak kendi canının acısını duyar, |